/>
Erzincan’da 9 işçinin göçük altında kaldığı maden kazası sonrası İBB adayı Murat Kurum’un bakan olduğu 2019 yılında maden kapasitesinin artırılmasının onaylanması gündeme getirildi. Başta CHP olmak üzere muhalif kesimin iddialarına Kurum yanıt verdi. Kurum, “Biz, kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri kararlılıkla uyguladık. İşletmenin, tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı. Hangi vicdanla bu konuyu İstanbul seçimlerine getirdiniz” dedi.
Ak Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum Sarıyer’de katıldığı programda Erzincan‘da yaşanan maden faciası hakkında konuştu. Kurum, “21 Haziran 2022’de işletmeye Çevre Kanunu’ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildi. İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; işletme men edildi ve 3 ay kapısına mühür vuruldu. Bununla da kalınmayıp; işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Özet olarak; biz, kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin kararlılıkla uyguladık. İşletmenin, tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı” dedi.
CHP’DEN MURAT KURUM’A: GÖREVİNİ YAPSAYDI BU FACİA YAŞANMAYACAKTI
Erzincan‘da Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2010 yılı Aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Çöpler’deki maden sahasında dün toprak kayması yaşandı ve 9 işçi göçük altında kaldı. Facia sonrası HP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Erzincan‘ın İliç ilçesinde meydana gelen toprak kaymasından Ak Parti‘nin İBB Başkan adayı ve dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u sorumlu tuttu. Karabat, Murat Kurum’un bakan olduğu 2019 yılında maden kapasitesinin artırılmasının onaylandığını ifade ederek, “O gün Bakanlık koltuğunda oturan Sayın Kurum görevini yapsaydı bugün bu facia yaşanmayacaktı.” dedi.
MURAT KURUM’DAN İDDİALARA YANIT
Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sarıyer’de bulunan Karadeniz Vakfı’nı ziyaret etti. Erzincan‘ın İliç ilçesinde bulunan maden ocağında yaşanan toprak kayması ile ilgili konuştu. Kurum, “Şunların altını çizerek söylemek istiyorum. Bakanlığım döneminde, söz konusu bu işletmeye verilen ÇED raporunu dile getiriyorlar. Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri denetler. İşletme; çevreye, doğaya zarar veriyor mu? Vermiyor mu? Buna bakar. Bakanlığımız döneminde, bu işletmenin çevresel etki denetimleri çok sıkı bir şekilde yapıldı. Bu işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı, tam 135 kez denetlendi. 21 Haziran 2022’de, işletmeye Çevre Kanunu’ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildi. İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; işletme men edildi. 3 ay kapısına mühür vuruldu. Bununla da kalınmayıp, işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Özet olarak; biz, kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin kararlılıkla uyguladık. İşletmenin, tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı” diye konuştu.
“ÇEVRE BAKANLIĞI İŞLETME ÇEVREYE, DOĞAYA ZARAR VERİYOR MU? VERMİYOR MU? BUNA BAKAR”
İşletmenin kapasite artırmasına yönelik kararın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan alınmasının mümkün olmadığını belirten Kurum, “Bir de bizi işletmenin kapasitesini artırmakla suçluyorlar. Bize iftira atanlar şunu da bilir ki; Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece ve sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz. Yine, ÇED raporlarına ilişkin buradaki kararlarda birçok farklı kurum ve kuruluşun bilimsel görüş ve raporlarına bakılır. İşte bugün dillerine doladıkları ÇED kararı da; 21 kurum ve kuruluştan oluşan komisyon üyeleri tarafından onaylıdır” ifadelerini kullandı.
“HANGİ VİCDANLA, BU KONUYU İSTANBUL’A VE İSTANBUL SEÇİMLERİNE GETİRDİNİZ?”
Kurum, “İşte bu gerçekler tüm açıklığıyla ortadayken dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen, nereden geldiği hepimizce bilinen, sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propaganda başlatıldı. Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadisede bu konu, siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola her yere servis edildi. Milletimiz bu kötü niyeti çok iyi biliyor, çok iyi de tanıyor. Bu kötü niyetli arkadaşlara soruyoruz. Biz vicdan sahibi herkese soruyoruz. Siz hangi vicdanla? Hangi duyguyla? Bu konuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz. Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir aşamada bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlıktır, insafsızlıktır. Hangi insani duyguya, hangi insani erdeme uygundur?” şeklinde konuştu.
“BU MİLLET AFFETMEYECEKTİR”
Kurum, “İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Şu anda bizim tek bir gayemiz var. O da canlarımızın bir an önce kurtulmasıdır. Ben tekrar ailelerimize, Erzincan‘ımıza, milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
NE OLMUŞTU?
31 Aralık 2019 tarihinde, Murat Kurum’un görev döneminde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından maden ile ilgili ‘2. Kapasite Artışı’ onay süreci başlatılmıştı.
Bakanlığın internet sitesinden konuya ilişkin şu açıklama yapılmıştı: “Erzincan ili İliç ilçesi Çöpler mevkiinde Anagold Madencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 847,49729 ve 20067313 Ruhsat No’lu Çöpler Kompleks Madeni 2. Kapasite Artışı ve Flotasyon Tesisi projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED süreci başlamıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler Erzincan Valiliğine (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilebilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.”
CHP, MURAT KURUM’A YÜKLENDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Erzincan’ın İliç ilçesinde faaliyet gösteren Anagold Çöpler Altın Madeni işletmesinde bugün meydana gelen toprak kaymasına ilişkin bir açıklama yayımladı. Kayıp madencilerin bir an önce sağ salim bulunmasını temenni ettiklerini kaydeden Karabat, bölgede faaliyet gösteren maden firmasının AK Parti hükümeti eliyle korunup kollandığını öne sürdü. Karabat, “2022 yılında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı, şimdinin İBB Başkan Adayı Murat Kurum’un himayesinde korunup kollanan bu şirketin yarattığı ilk facia değil bu.” dedi.
“YÖNETİCİLER UYARILARIMIZI DİKKATE ALMADILAR”
2022 yılında kapasite artışı yapan maden şirketinin söz konusu projesinin, felaket riski taşıdığının hem ilgili sivil toplum kuruluşları hem de kendileri tarafından defalarca dile getirildiğini hatırlatan Karabat, “Ancak sorumsuz yöneticiler bu uyarıları asla dikkate almadılar ve söz konusu tesise; deprem, su kaynakları ve nehirlerin korunması bakımından bilimsel gerçeklere aykırı olarak çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca ‘Nihai ÇED Olumlu kararı’ verdiler.” ifadelerini kullandı.
“SAYIN KURUM GÖREVİNİ YAPSAYDI BUGÜN BU FACİA YAŞANMAYACAKTI”
2022 yılında söz konusu maden sahasında sızıntı yaşandığı ve şirkete ceza kesildiğini hatırlatan Karabat, gerçekleşen kapasite artışına ve sızıntılara ilişkin o dönemde Murat Kurum’a TBMM kanalıyla soru önergesi verdiğini belirterek, “Yazılı soru önergelerimiz TBMM sitesinde duruyor. 2022 yılında da risklere dikkat çektik. ‘Önlem alın’ dedik. Ama maalesef uyarıları dikkate almadılar. O gün Bakanlık koltuğunda oturan Sayın Kurum görevini yapsaydı bugün bu facia yaşanmayacaktı. Yıllardır bölgede faaliyet gösteren maden şirketinin bu faciada payı neyse bunlara göz yuman başta AK Parti hükümeti ve dönemin Bakanı Murat Kurum’un da sorumluluğu o kadardır.” dedi.