/>
Türkiye İşçi Partisi’nin Hatay adaylığını geri çektiği Gökhan Zan “Tehdit ve şantaja maruz kaldım” ifadelerini kullanırken Zan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ortaya çıktı. Telefon görüşmesinde, Gökhan Zan olduğu iddia edilen kişiye adaylıktan çekilmemesi karşılığında 3 milyon dolar önerilmesi ve Zan olduğu düşünülen kişinin ise 5 milyon dolar için pazarlık etmesi ses kaydına yansıdı.
Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Hatay Belediye Başkan adayı Gökhan Zan‘ın adaylığını geri çekmesi sonrası, Zan’a ait olduğu öne sürülen ses kaydı ortaya çıktı.
TİP’in, gece yarısı Hatay Belediye Başkan adayı Gökhan Zan‘ın adaylığını geri çekmesi gündem oldu. TİP’in “Partimizin asla tasvip etmeyeceği ilişkilere girdiğine dair çeşitli iddialar tarafımıza ulaşmıştır…” açıklaması sonrası Zan’ın suç duyurusunda bulunup “şantaj, iftira ve montaj” açıklaması birçok iddiayı da beraberinde getirdi.
ADAYLIKTAN ÇEKİLMEMESİ İÇİN 3 MİLYON DOLAR
İddialar henüz sıcakken bu kez de Sözcü TV, Gökhan Zan‘a ait olduğu öne sürülen bir telefon görüşmesine ait ses kayıtlarını yayınladı. Türkçe ve Arapça konuşulan ses kaydında, Turgay Kocakaya isimli kişi tarafından AK Parti Hatay İl Binası’ndan arandığı iddia edilen Zan’a, adaylıktan çekilmemesi için 3 milyon dolar öneriliyor. Zan ise 5 milyon dolar için pazarlık ediyor.
TRT’DE SPOR YORUMCULUĞU
Telefon konuşmanın devamında, Gökhan Zan olduğu iddia edilen kişi, TRT’de spor yorumculuğu ve Hatayspor’un sportif direktörlüğü gibi görevlerde bulunmak istediğini dile getirdi. Konuşmada, Turgay Kocakaya’nın Gökhan Zan için AK Partili isimlere ‘kendisini garanti altına alması gerekiyor” dediğini aktardığı duyuluyor.
“KAYITLAR MONTAJ”
Ses kaydının yayınlanmasının ardından Sözcü TV yayınında konuşan Zan, kaydın montaj olduğunu iddia etti.Zan, TİP Genel Merkezi’ne ‘suç duyurusunda bulunalım, kaydın montaj olduğu belirlensin’ dediğini ancak Genel Merkezin kendisini bu konuda yalnız bıraktığını söyledi. Kaydın yayınlanmasının itibar suikastı olduğunu ifade eden Zan, herhangi bir yayın yasağı yoluna ise gitmeyeceğini kaydederek, “Asla geri adım atmayacağım.” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Türkiye İşçi Partisi (TİP) önceki gün bir açıklama yaparak Hatay Büyükşehir Belediyesi için aday gösterdiği Gökhan Zan’ın adaylığını geri çektiklerini duyurmuştu.
TİP’in açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:
“Ülkemizin yaşadığı büyük yıkımların suçlusu olan AKP’nin yerel seçimde Hatay’dan gösterdiği Büyükşehir Belediye Başkanı adayı karşısında, yine bir deprem suçlusu olan mevcut belediye başkanı Lütfü Savaş’ın Hatay halkının tüm itirazlarına rağmen yeniden aday gösterilmesi üzerine, Türkiye İşçi Partisi olarak, Hatay halkını seçeneksiz bırakmayacağımızı ilan edip Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için girişimlerde bulunduk. Bu girişimler sonucunda Hatay halkının çeşitli temsilcilerinin ve önde gelen kanaat önderlerinin de inisiyatifiyle deprem günlerindeki özverili çalışmasıyla tanınan eski milli futbolcu, Hataylı spor insanı Gökhan Zan ortak bir iradeyle önerilen isim oldu. Partimiz ise “Hatay İttifakı” olarak adlandırılan bu iradeye saygı duyduğunu belirtti ve partimizin üyesi olmayan Gökhan Zan’a adaylık sırasını verdi.
“PARTİMİZİN ASLA TASVİP ETMEYECEĞİ İDDİALAR TARAFIMIZA ULAŞMIŞTIR”
Türkiye İşçi Partisi olarak, Hatay halkının iki deprem suçlusu arasında bir seçime zorlanmasının ve Lütfü Savaş’ın CHP adayı olarak dayatılmasının telafisi mümkün olmayan bir ayıp olduğunu ve acılı Hatay halkına bir hakaret anlamı taşıdığını tekrar ifade ediyoruz. Bununla birlikte, Hatay İttifakı’nın ortak aday olarak önerdiği Gökhan Zan’ın partimizin asla tasvip etmeyeceği ilişkilere girdiğine dair çeşitli iddialar tarafımıza ulaşmıştır.
Gökhan Zan söz konusu iddiaların kendisine yönelik bir kumpas olduğunu ve hukuki süreci başlatacağını partimize iletmiştir. Ancak, her ne kadar süreç hukuki mercilere taşınacak olsa da, en ufak bir şaibenin varlığına bile göz yummayacağımızı ve kumpas ve şantaj gibi yolları alışkanlık haline getirmiş olan düzen siyasetine olan kapanmaz mesafemizi hatırlatıyor, Gökhan Zan’ın adaylığını geri çektiğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.”
“TEHDİT VE ŞANTAJLARA UĞRADIM”
Adliyeye giderek suç duyurusunda bulunan Zan, adliye önünde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Sevgili halkım. Sizlerle bu yola çıkarken asla pes etmeyeceğimi, mücadeleden vazgeçmeyeceğimi, yolumuza engeller çıkarsalar da geri adım atmayacağımı söylemiştim. Halkımızın kaynaklarını ve tercihlerini sömürerek kurdukları saltanatı sürdürmek isteyenler, adaylığımızdan ilk günden beri rahatsız oldular.
Tehditlerine ve şantajlarına boyun eğmediğimde de bu sefer en iyi bildikleri FETÖ’cü yöntemlere, montajlara sarıldılar. Ama bu sefer sert kayaya çarptılar ve desteğini her zaman yanımda hissettiğim siz değerli hemşerilerimin mücadele azmine ve kararlılığına yenik düşecekler. Yoluma ve adaylığıma halkımla birlikte daha azimli ve güçlü bir şekilde devam edeceğim. Karanlık odaklara, kiralık çetelere ve satılık kalemlere inat güzel günler göreceğiz. Uğradığım tehdit ve şantajlar hakkında yaptığım suç duyurusu sonrası basın açıklamamı saygıyla paylaşıyorum.”
Gökhan Zan, adaylığına ilişkin yayınladığı videoda şunları söyledi:
“Az önce sayın savcımızın yanına çıktım. Gereken açıklamaları ilettim. Son bir haftadır maalesef yoğun bir tehdit ve şantajla karşı karşıya kaldım. Daha önce adaylıktan çekilmem için Lütfü Savaş adına bana geldiklerini söyleyen ve beni, bana ve aileme zarar vermekle tehdit edip, çekilmezsem bana sahte kayıtlarla itibar suikastı yapacağını söyleyenlerin şantajına maruz kaldım.
“PARTİM BANA YANIMDA DURDUKLARINI SÖYLEDİ”
Ama bu tehdit ve şantajlara boyun eğmedim. Bir daha gelirlerse haklarında suç duyurusunda bulunacağımı söyleyip kovdum. Durumu parti genel merkezimle ve genel başkanımla paylaşmıştım. Partim bu tür şantajların kesilmeyeceğini, boyun eğmemem gerektiğini ve yanımda durduklarını söyledi.
“SAHTE BİR KAYITLA ŞANTAJ YAPIP ADAYLIKTAN ÇEKİLMEZSEM AİLEME ZARAR VERMEKLE TEHDİT ETTİLER”
Ancak dün itibarıyla az önce haklarında suç duyurusunda bulunduğum şahıslar bana sahte bir kayıtla şantaj yapıp adaylıktan çekilmemi, çekilmezsem daha önce söyledikleri gibi aileme ve bana zarar vermek, basın yoluyla bana itibar suikastı yapacakları tehdidinde bulundular. Ben de bugün adliyeye gelip suç duyurusunda bulundum. Bu yola çıkarken tek hedefim vardı. ‘Depremle yıkılmış şehrimizin, iktidardaki AKP ve yereldeki AKP eskilerinin insafına bırakılmaması. Depremde yalnız bırakılan insanlarımızın yaralarını sarmak, dertlerine derman olmaktı. ‘Ceketimi assam kazanırım’ deyip hem depremde hem sonrasında halkımızı yalnız bırakan ve seçeneksizliğe mahkum eden ayrımcı zihniyete karşı bir alternatif olmaktı.
Halkımızın ve hemşerilerimizin çantada keklik olmadığını, iradelerine ipotek konulamayacağını göstermek, Hatay halkının helal ve temiz oylarıyla seçilen Can Atalay’ı vekillikten düşürseler bile, asıl iktidarın halkın gönlünde, aklında ve direniş iradesinde yattığını gösterip, Can Atalay’ı ve tüm arkadaşlarımızın mücadelesini selamlamak, CHP’de ‘Adam mı var?’ diye halkımızı aşağılayan, zehirli dile karşılık Hatay’ın her evladı Hataylıları temsil edecek yetkinliğe sahiptir’ iddiasını ortaya koymaktı.
“HEDEFİMDEN VE MÜCADELEMDEN BİR MİLİM SAPMIŞ DEĞİLİM”
Hedefimden ve mücadelemden bir milim sapmış değilim. FETÖ’cü yöntemleri, kirli siyasetinin merkezine oturtmuş olan genel ve yerel iktidarın el ele verip anlaştığı tek konu, Hataylılara düşmanlık ve Hataylıların iradesini manipüle etmektir. İktidar, ‘Belediyeyi bize vermezseniz Hatay’a hizmet gelmez’ derken Lütfü Savaş’ın ekmeğine yağ sürer, Lütfü Savaş da ‘İlçelerde AKP’ye, büyükşehirde bana oy verin’ diyerek iktidarın ekmeğine yağ sürer. Bizler de diyoruz ki Hataylılar, AKP’den de AKP artıklarından da büyüktür. 1 Nisan sabahında Hatay alternatifsiz olmadığını, kendi belediyesini kendisinin yöneteceğini tüm ülkeye gösterecektir. Durmadan çalışmaya, sokaklarda, caddelerde, köylerde, tarlalarda, fabrikalarda kadınlarla, gençlerle, büyüklerimizle, yaşlılarımızla, çocuklarımızla el ele, omuz omuza aydınlık yarınlar için yürümeye devam edeceğim.
“YOLUMA DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE HALKIMIZLA BERABER EL ELE DEVAM EDECEĞİM”
Özgürlüğün adresi olarak gösterilen sosyal medyadan bile bugün videolarımı kaldırıp engel olmaya çalışanlara sesleniyorum. Hadi gelin gücünüz yetiyorsa, kısın sesimi. Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan. Yarın sabahtan itibaren daha kararlı, dirençli, güçlü bir şekilde hemşerilerimizle birlikte yürümeye ve onların sesi olmaya devam edeceğim. Yoluma daha güçlü bir şekilde halkımızla beraber el ele, gönül gönüle devam edeceğim.”