Tayyargillerin şirketine kayyım olarak atanan Bünyamin Ergün intihar etti

Engin ve Dilan Polat’ın tutuklanmasının ardından yürütülen fenomenler soruşturmasında malvarlıklarına el konulan Tayyar ve Özlem çiftinin şirketine kayyım olarak atanan kişi yaşamına son verdi.

KENDİSİNİ BOŞLUĞA BIRAKTI

Show Ana Haber’de yer alan habere göre, haklarında birçok iddia ortaya atılan ve bu süreçte soruşturmaya giren Öz çiftinin güzellik ve kozmetik markasının bulunduğu şirkete kayyım atandı. Çiftinin şirketine atanan kayyum Bünyamin Ergün Başakşehir’de yaşadığı binanın 9. katından kendisini boşluğa bıraktı. Şüpheli ölümüyle herkesi şaşkına çeviren Ergün arkasında bıraktığı “Çok fazla kötülük var, kimsenin kabahati yok. Ne yaptıysam kendime yaptım” yazılı notla kafaları karıştırdı.

NE OLMUŞTU?

Paylaşımlarından ve gösterişli hayatlarından dolayı Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında 5 ayrı suçtan soruşturma başlatılan ve yurt dışı yasağı konulan Tayyar Öz ile eşi fenomen Özlem Öz’ün tüm mal varlıklarına el konulmuştu.

Engin ve Dilan Polat çiftinin tutuklanmasının gösterişli hayatlarından dolayı Tayyar ve Özlem Öz çifti de gündeme gelmişti. Çiftin Sağlık Bakanlığı onayı olmadan ürün sattığı, FETÖ ile bağlantısı olduğu ve soy isimlerini değiştirdiği ileri sürülmüştü. Konuyla ilgili açıklama yapan çift “Hukuk bölümümüz gerekli doneleri şu an topluyor. Şu ana kadar soy isim değişikliği hariç bütün haberler iftira ve karalama üzerine. Tabii ki bunların da bir hesabı var. Lütfen duyduğunuz hiçbir şeye inanmayın. İnşallah adalet sağlanacak. Bizi birileriyle aynı kefeye koymayın” demişti.

“MACUNUMUZLA ALAKALI SADECE REKLAMLA İLGİLİ CEZA ALDIK”

Çocukların kullanması için sattıkları macunu merdiven altı bir fabrikada ürettikleri ve içeriğinden dolayı ceza aldıkları iddia edilen çift, “Macunumuzun içeriğiyle ilgili alınmış bir ceza yok. Macunu biz çocuklarımıza her gün yediriyoruz siz de yedirebilirsiniz. İçiniz rahat olsun. 6-7 ay önce Rekabet Kurulu’nun rakip firmanın şikayeti üzerine öngörmüş olduğu bir para cezası var. Bu ceza kesinleşmiş değil, biz bunun için dava açtık. Bu da sadece reklam şeklinin yapılışıyla alakalı öngörülen bir cezaydı. Onun dışında içeriğimiz tertemiz” ifadelerini kullanmıştı.

“FETÖ İDDİASI YALAN, KARALAMA VE İFTİRA”

Özsefil olan soy isimlerini beğenmedikleri gerekçesiyle değiştiren çift, haklarındaki FETÖ’den ihraç edildikleri iddiası için de şunları söylemişti: “FETÖ olayları 2016 yılında patlak verdi. Ben 2016 yılında Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde asistan doktordum. O gece ve gündüz bir sürü ameliyat yaptım. Ben daha sonrasında uzman oldum Şanlıurfa Siverek ilçesine giderek 1 yıl çalıştım. Daha sonra Ümraniye’ye gelerek 3 yıl çalıştım. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1,5 yıl çalıştıktan sonra da 2021’de kendi isteğimle istifa ettim. Bununla alakalı yapılan tüm haberler yalan, karalama ve iftira üzerine kuruludur.”