/>
Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 78 sanığın yargılandığı davanın, Yargıtay’ın 15 sanık hakkında verdiği bozma kararının ardından yeniden görülmesine devam edildi. Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli olan sanık Veysal Şahin, cinayetten 6 ay önce bilgi aldığını ve amirine ilettiğini söyledi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın yeni duruşması görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin ile tarafların avukatları katıldı. 4’ü tutuklu 11 sanık ise bulundukları şehirlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
SUİKASTİ ÖNCEDEN ÖĞRENDİLER
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, dosyanın kapsamlı olması nedeniyle mütalaasını hazırlamak üzere süre isteyerek tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli olan sanık Veysal Şahin, o dönem uzman çavuşluk yaptığını, görevinin duyduğu bilgileri amirine iletmek olduğunu söyledi. Cinayetten 6 ay önce Yasin Hayal’in akrabası olarak bildiği Coşkun İğci’den, cinayet bilgisini başçavuş Okan Şimşek ile öğrendiklerini anlatan Şahin, bunu aktardıkları dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız’ın “Bunu aşırı sağ masasına iletin, ben de talimat vereceğim.” dediğini söyledi.
“BİLGİYİ SAKLAMADIM”
Bunun üzerine yapılan toplantıya kendisinin girmediğini, sanıklardan Okan Şimşek’in toplantıda durumu anlattığını kaydeden sanık Şahin, “Komutan Ali Öz’e de iletilmiş. Sonrasında bana bu konuda hiçbir talimat verilmedi. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki bilgim bu. Toz zerresi kadar dahilim yok. Bu cinayetin hiçbir safhasında bulunmadım. 2006 Temmuz’da sadece istihbari bilgi aldım, o bilgiyi de saklamadım. Cinayeti planlayanları, adı geçenleri tanımıyorum, irtibatım yok. Hayatımızı karartılar. Burada maddi ve manevi kayıplarla 5 yılımızı ziyan ettiler. Haberi aldığımız anda bildirdik, bir can sonuçta, hemen söyledik.
“1 GÜN SONRA SÖYLEDİ GİBİ SÖYLEYİN”
Cinayetten sonra bu Coşkun İğci gözaltına alınınca ‘Coşkun her şeyi anlatmış inkar edin, 1 gün sonra söyledi gibi söyleyin’ dediler. Bir Uzman çavuş olarak Albayın, Yüzbaşının karşısında durmak mümkün değildir. Ben de ekmek parasında olan biriyim. Başımdaki adamların hepsi cinayetten 1 gün sonra öğrendik dediler 6 ay önce öğrendikleri bilgiyi, ben nasıl aynını söylemeyeyim? Bunu o anda üzerimdeki baskıdan dolayı söyleyemedim.” ifadelerini kullandı.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Şahin, tutuksuz yargılanmak istediğini belirterek, tahliyesini istedi. Söz verilen diğer tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek, Osman Gülbel, Veysal Şahin ve Yavuz Karakaya’nın üzerlerine atılı suçların niteliği, tutukluluk sürelerinin azami sınırı geçmemesi ve mevcut delilleri dikkate alarak bu hallerinin devamına karar verdi.
Dava dosyasının mütalaa hazırlanmak üzere ikinci kes Cumhuriyet savcılığına gönderilmesini karara bağlayan heyet, sanık Faruk Sarı hakkındaki yakalama kararının beklenmesine hükmetti. Duruşma 31 Mayıs’a ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Mart 2021’de Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 78 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamıştı.
Mahkeme, aralarında dönemin kamu görevlileri tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 26 sanığı 3 yıl 4 ay ila ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezalarına çarptırırken, aralarında eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da bulunduğu 39 sanık hakkında düşme ve beraat ile ret kararı vermişti.
Mahkeme heyeti ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz’ün de aralarında bulunduğu 13 firari sanığın dosyasını ayırmıştı. Haklarında ceza verilen sanıklar ile cezaların yetersiz olduğunu öne süren Dink ailesi avukatları karara itiraz etmiş, dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince ele alınmıştı.
Daire, 5 Mayıs 2022’de, sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf başvurularını incelemiş, yerel mahkemenin kararını usul ve yasaya uygun bulmuştu.
DOSYAL BİRLEŞTİRİLDİ
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık yönünden temyiz incelemesi yaptığı dosyaya ilişkin kararını 21 Haziran’da açıklamıştı.
Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’e “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapisleri onayan Daire, diğer sanıklar hakkındaki “tasarlayarak kasten öldürme”, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “silahlı terör örgütüne yardım” suçlarından verilen mahkumiyetlerin bazılarını onarken, bazı sanıklar hakkında verilen cezaları ise az bularak bozmuştu.
Daire, bu kapsamda bozma hükmü kurduğu sanıklar eski subay Muharrem Demirkale, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç yönünden dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
Öte yandan, Dink’in öldürülmesine ilişkin dönemin Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski polis memurlarının aralarında bulunduğu sanıklar Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel’in yargılanmasına ilişkin açılan yeni dava bu dosya ile birleştirilmişti.
Bu iddianamede sanıkların, ihmali hareketleri nedeniyle Dink’in ölümüne neden oldukları, “kasten öldürme” suçundan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları ve aldıkları cezanın Yargıtay kararıyla da kesinleştiği ifade edilerek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor.