/>
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken BM tarihinde bir ilk yaşandı. Görevi süresince ilk kez yetkisini kullanan Genel Sekreter Guterres, İsrail-Filistin krizinin çözümü için BM Şartı’nın 99. maddesini ilk kez devreye sokarak, Güvenlik Konseyi’ni harekete geçmeye çağırdı. En güçlü diplomatik araç olarak kabul edilen 99. maddede, “Genel Sekreter uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek bir konuyu Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabilir.” hükmü yer alıyor.
BM Genel Sekreteri Guterress, görevi süresince ilk kez yetkisini kullanarak Gazze‘de insani felaketin önlenmesi için Güvenlik Konseyi’ne mektup gönderdi. 99. maddeyi devreye sokan Guterres, İsrail-Filistin krizinin çözümü için BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçmeye çağırdı.
99. MADDE İLK KEZ DEVREYE GİRDİ
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 61’inci günde devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, elindeki en güçlü diplomatik araç olarak kabul edilen yola başvurdu. BM Güvenlik Konseyi’ni uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturan İsrail-Filistin krizi konusunda harekete geçmeye çağıran Guterres, “Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabilir” hükmünü içeren BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
GUTERRES’TEN GÜVENLİK KONSEYİ’NE MEKTUP
Guterres’in, BM Güvenlik Konseyine gönderdiği mektupta, “İnsani sistemin ciddi bir şekilde çökme riskiyle karşı karşıyayız. Böyle bir sonuçtan ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır. Uluslararası toplumun daha fazla gerilimi önlemek ve bu krizi sona erdirmek için tüm nüfuzunu kullanma sorumluluğu vardır. İnsani ateşkes ilan edilmesi yönündeki çağrımı yineliyorum. Bu acil bir durum. Sivil halkın daha büyük zararlardan korunması gerekiyor” ifadeleri kullanılarak, İsrail-Filistin çatışmalarının sonuçlarının Filistinliler ve tüm bölgenin barışı ve güvenliği üzerinde geri dönüşü olmayan etkileri olacağını belirtildi.
Guterres’in Sözcüsü Stephane Dujarric yaptığı açıklamada, Guterres’in 1 Ocak 2017’de BM Genel Sekreterliği görevini devralmasından bu yana bu maddeyi ilk kez devreye soktuğunu belirterek, Guterres’in kısa sürede inanılmaz boyutlara ulaşan can kayıpları nedeniyle bu adımı attığını açıkladı. Dujarric, Guterres’in bu hamle ile taraflar arasında ateşkes talep edilmesi yönünde Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum üzerinde daha fazla baskı oluşturacağını umduğu aktardı. Dujarric, Guterres’in mektubunda esirlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmaları gerektiğini vurguladığını belirterek, Gazze Şeridi’nde hastanelerin savaş alanına döndüğünü ifade ettiğini aktardı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres
BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi’ndeki insani durumu görüşmek için 16 Kasım’da yapılan toplantıda, Malta tarafından sunulan ve Gazze Şeridi’ndeki insani durumla ilgili 4 başarısız girişimin ardından 5. karar tasarısı 12 “evet” ve 3 “çekimser” oyla kabul edilmiş, Rusya, ABD ve İngiltere çekimser oy kullanmıştı. Kararda, genişletilmiş insani duraklamalar, sınırsız yardım dağıtımı, tıbbi tahliyeler ve Gazze’de tutulan esirlerin koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunulmuş, tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka riayet etmesi gerektiğini vurgulanmıştı.
BM GÜVENLİK KONSEYİ ÜYELERİ
Güvenlik Konseyi, beşi daimi olmak üzere on beş üyeden oluşmaktadır: Çin, Fransa, Rusya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkeler, II. Dünya Savaşı’nın galipleri olan büyük devletler ya da onların halefi olan devletlerdir. Daimi üyeler, Birleşmiş Milletler’e yeni üye devletlerin kabulü ya da Genel Sekreter adayları da dahil olmak üzere, Güvenlik Konseyi’nin her türlü önemli kararını veto edebilir. Bu veto hakkı, Genel Kurul ya da Genel Kurul’un acil özel oturumları ya da oylamaları için geçerli değildir. Diğer on üye bölgesel bazda iki yıllık bir dönem için seçilir. Konseyin başkanlığı, üyeleri arasında aylık olarak dönüşümlüdür.
İSRAİL’İN GAZZE’Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı. İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi’ne düzenlenen kara saldırılarında 83, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.
CAN KAYBI 16 BİNİ GEÇTİ
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere 16 bin 248’e yükseldi. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 263 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. İsrail ordusunun 8 Ekim’den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu öldü.