/>
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Anayasa Mahkemesinin tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci “hak ihlali” kararıyla ilgili olarak “Alınan bu yeni karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bu konudaki karar merciinin kendisi olduğunu dikkate alarak, bir an önce gereğini yapmalı ve bu kriz derhal çözülmelidir” ifadelerini kullandı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci hak ihlali kararıyla ilgili, “Alınan bu yeni karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bu konudaki karar merciinin kendisi olduğunu dikkate alarak, bir an önce gereğini yapmalı ve bu kriz derhal çözülmelidir” dedi.
“DEVLET KURUMLARI ARASINDAKİ ÇATIŞMAYI BİTİRMEK İÇİN FIRSAT”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Anayasa’nın uygulanmasından sorumlu kurumlarımız yine bir tarihi sınavla karşı karşıya. Anayasa Mahkemesi, Can Atalay davası ile ilgili bir kez daha hak ihlali kararı vererek, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne de bu kararın gereğini yapmaya hükmetti. Alınan bu yeni karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır.
“BU KRİZ DERHAL ÇÖZÜLMELİDİR”
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bu konudaki karar merciinin kendisi olduğunu dikkate alarak, bir an önce gereğini yapmalı ve bu kriz derhal çözülmelidir. Gelin, Türk Milleti’nin vicdanının, hakkının ve hukukunun yanında durun. Ülkemizde zaten sorunlu olan hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti uygulamalarını daha fazla yıpratmayın. Anayasa’da ve mevzuatta dahi kaynağı bulunmayan bir uygulamayla, devlet organları arasında çatışmaya yol açacak olan bu krizi daha fazla derinleştirmeyin. Milletimizi de suni gündemlerle ve krizlerle daha fazla meşgul etmeyin” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay’ın avukatları, Gezi Parkı davası kapsamında 18 yıl hapse mahkum edilen Atalay hakkında Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle ikinci kez bireysel başvuruda bulunmuştu. Başvuruda, “Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının, mahkumiyet hükmünün infazına devam edilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” öne sürülmüştü.
Başvuruyu Genel Kurul gündeminde ele alan Anayasa Mahkemesi, oy çokluğuyla Atalay’ın “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine karar vermişti. Can Atalay’ın, “bireysel başvuru hakkının ihlal edildiği”ne ise oy birliğiyle karar verilmişti. “Anayasa’nın 148. maddesinde sağlanan bireysel başvuru hakkının, daha önce verilen ihlal kararın uygulanmaması suretiyle ihlal edildiği” sonucuna varan heyet, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın ilgili mahkemesine gönderilmesine hükmetmişti. Yüksek Mahkeme, Can Atalay’a 100 bin lira tazminat ödenmesine de karar vermişti.
DAHA ÖNCE DE İHLAL KARARI VERİLMİŞTİ
28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın avukatları, “müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebiyle Yargıtaya başvurmuştu. Yargıtayın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurusunda bulunmuş, mahkeme de “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ve Atalay’ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti. Anayasa Mahkemesince Atalay’ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne iletilmiş, söz konusu ceza dairesi ihlal kararına uymamıştı.