/>
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İran-İsrail arasındaki gerilime ilişkin Türkiye’den herhangi bir açıklama yapılmadığını belirterek, “Uyan Ankara uyan. Dün bölgemiz için de dünya için de uzun bir geceydi. Gece boyu ne bir açıklama ne de bir kriz toplantısı yapıldı. Şu ana kadar da bir açıklama gelmedi. Bunun izahı mümkün değil” dedi. Davutoğlu dün gece yaptığı paylaşımda ise atılması gereken acil adımları 15 maddede sıralamıştı.
İran, Şam’daki konsolosluk saldırısına misilleme yaparak dün akşam saatlerinde İsrail’i 300’e yakın füze ve İHA ile vurdu. Saldırı dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, konuya ilişkin Türkiye’den herhangi bir açıklama yapılmamasına tepki gösteren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu sosyal medyadan hükümete seslendi.
“BİR TEK ANKARA SESSİZ VE ISSIZDI”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, X hesabından İran-İsrail arasındaki gerilime ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Uyan Ankara uyan! Dün bölgemiz için de dünya için de uzun bir geceydi. Bütün başkentler ayakta iken ve açıklamalarla tutumlarını ortaya koyarken bir tek Ankara sessiz ve ıssızdı. Gece boyu ne bir açıklama ne de bir kriz toplantısı yapıldı.
“ABD ZİYARETİ ÖNCESİ…”
Şu ana kadar da bir açıklama gelmedi. Bunun izahı mümkün değil. Ama devlet tecrübesi bana iki ihtimal olduğunu düşündürüyor. İlki, yetkili kurumların açıklama hazırlamış ama Cumhurbaşkanı’ndan onay alamamış olması. İkincisi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaklaşan ABD ziyareti öncesi Washington’daki çevreleri rahatsız edecek bir açıklamadan kaçınmış olması.
“PASİF BİR YAKLAŞIM ÜLKEMİZİN İTİBARINI YOK EDER”
Birinci gerekçe Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devlet kurumlarını etkisiz kılarak devlet reflekslerini dumura uğratmış olmasının vahim bir sonucudur. İkinci gerekçe geçerli ise durum daha da vahimdir. Türkiye bölgesel konulardaki tutumunu ne kadar güçlü olursa olsun başka bir küresel güce endeksleyemez. Önce kendi tutumunu belirler. Daha sonra da bölgesel ve küresel aktörler nezdinde bu çerçevede aktif girişimde bulunur. Edilgen ve pasif bir yaklaşım ülkemizin itibarını da etki gücünü de yok eder.”
ATILMASI GEREKEN ADIMLARI 15 MADDEDE SIRALAMIŞTI
Davutoğlu, konuyla ilgili bir başka paylaşımında da İsrail’in Şam’daki İran Büyükelçiliğine yaptığı saldırı ve İran’ın İHAlarla yaptığı misilleme ile bölgede tırmanan gerilim konusunda atılması gereken acil adımları 15 maddede sıralamıştı. Davutoğlu şu ifadeleri kullanmıştı; “İsrail’in Şam’daki İran Büyükelçiliğine yaptığı saldırı ve bu gece İran’ın İHAlarla yaptığı misilleme ile bölgede tırmanan gerilim konusunda atılması gereken acil adımlar:
Ankara’da 24 saat görev yapacak -başta Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay ve MİT olmak üzere- kurumlar arası bir kriz masası oluşturulmalıdır.İsrail ile İran arasındaki gerilimin kaynağının Gazze’deki soykırım olduğu gerçeği çıkış noktası olmalıdır.Bu bağlamda, ABD ile en üst düzeyde -tercihen doğrudan liderler arasında- acilentemas kurularak Gazze’de ateşkes sağlanmadıkça bölgesel savaş riskinin tırmanmakta olduğu vurgulanmalı ve ABD’den Gazze’de derhal ateşkes için İsrail’e baskı yapması talebinde bulunmalıdır.Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanının ABD ziyaretinin zamanlama açısından önem taşıdığı aktarılarak taraflar nezdinde atılabilecek ortak adımlarla ilgili bir çalışma başlatılması talebinde bulunulmalıdır. Gazze’de soykırım devam ederken yapılacak bu ziyaretin başarısının bir ateşkes çabasına bağlı olduğu vurgulanmalıdır.ABD’ye başta İncirlik olmak üzere Türkiye’deki üslerin bölgedeki bir savaşta kullanılamayacağı bildirilmelidir.Krizin ilk anından itibaren vurguladığımız gibi Türk hava sahası İsrail’e giden bütün uçuşlara kapatılmalıdır. İran ile karşılıklı saygıya dayalı komşuluk ilişkisinin bir gereği olarak Türkiye’yi etkileyebilecek gelişmeler konusu başta olmaküzere süreçle ilgili istişari kanallar işletilmelidir.Komşu ülkeler olarak krizdendoğrudan etkilenecek ülkelerin başında gelen Irak, Suudi Arabistan, Ürdün ve Lübnan ile ikili kriz koordinasyon mekanizmaları kurulmalıdır. Suriye ile de güvenlik ve istihbarat kanalları açık tutulmalıdır.Gerilimin Körfeze yayılması ihtimaline karşı başta Katar olmak üzere Körfez ülkeleri ile yakın istişari temaslar gerçekleştirilmeli ve KİK nezdinde girişimde bulunulmalıdır.Doğrudan temaslar için Dışişleri Bakanı düzeyinde acil bir bölge turu gerçekleştirilmelidir.İsrail ile İran arasındaki gerilimin artması ihtimali üzerine bölgedeki tek NATO üyesi ülke olarak Türkiye’nin bu durumdan etkilenmemesi için NATO’nun taraf olmaması açık bir şekilde vurgulanmalıdır. Ayrıca, Türkiye’nin karşı karşıya kalabileceği risklerle ilgili ihtimaliyet çalışmaları başlatılmalıdır.Bölgedeki gerilimi düşürecek tek unsur olan Gazze’de acil ateşkes için BMGK’nin daimi üyeleri ile her düzeyde düzenli görüşmeler gerçekleştirilmelidir.Bu bağlamda ayrıca Güney Afrika, Brezilya, İrlanda ve Norveç başta olmak Gazze soykırımı konusunda aktif tavır almış ülkelerle bir “Ateşkes Girişim Grubu” oluşturularak uluslararası kamuoyu baskısı artırılmalıdır. Türkiye’nin Irak, Katar ve Somali’deki üslerinde acil güvenlik tedbirleri alınmalıdır.Türkiye bu süreçte hem kendi güvenlik öncelikleri ile ilgili tedbir alan, hem Filistin halkının haklı davasına desteğini sürdüren hem de bölgesel ve küresel barış için çaba gösteren bir ülke konumunu korumalıdır.”