/>
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu 28. dönem 2. yasama yılı açılış törenindeki konuşmasında, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin iptal edilmesine değindi. Erdoğan, Meclis kürsüsünden net mesaj vererek, “Operasyonlarımız neticesinde âdeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek millî iradeye kastedenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 2,5 aylık aranın ardından yasama çalışmalarına yeniden başlıyor. Yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis’e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi törenle karşılandı. Açılış töreninde konuşan Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken FETÖ ile mücadele konusunda da kararlılık mesajı verdi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde KHK ile ihraç edilen 2 FETÖ mensubunu anlatan “Kanun Hükmü” isimli belgeselin yarışma seçkisine dahil edilmesiyle başlayan tartışmalar sonrası festival iptal edilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te yaptığı konuşmada festivale ilişkin üstü kapalı bir şekilde yorumda bulunarak net mesaj verdi.
“TERÖR ÖRGÜTLERİNE MORAL AŞILAMANIN VEBALİ ÇOK AĞIR OLACAKTIR”
Erdoğan, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, “Açık ve net konuşuyorum… Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir. FETÖ ihanet şebekesinin, bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı “yıkılmadık, ayaktayız” havası bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Operasyonlarımız neticesinde âdeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“KABUL EDEMEYİZ”
“Özellikle sanat öne sürülerek millî iradeye kastedenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Kültür-sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin, insanlık ve demokrasi düşmanlarının istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir. Bunu her şeyden ve her türlü siyasi kaygıdan öte, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran kahramanlara minnet borcumuz olarak görmemiz gerektiğine inanıyorum.” dedi.