Dernek Faaliyetleri Fiilen Durma Noktasına Geldi

Sancaktepe’de Hayırsever İş İnsanı Şirket Merkezi ve Dernek Binasının Fiilen İşgal Altında Olduğunu İddia Ediyor İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde, uzun yıllardır ticari faaliyetlerinin yanı sıra sosyal yardım çalışmalarıyla tanınan iş insanı Dursun Cebir, hem şirket merkezinin hem de başkanı olduğu derneğin bulunduğu binanın bir süredir “fiilen işgal altında” olduğunu belirterek yetkili makamlara peş peşe başvurularda bulundu. Cebir’in yetkilisi olduğu Şirketlere ait taşınmazların bulunduğu sokakta, kalabalık bir grup tarafından şirket merkezine ve dernek binasına girişlerin engellendiği, binanın kilitlerinin izinsiz şekilde değiştirildiği ve kaçak elektrik kullanımıyla mahalle güvenliğinin tehlikeye atıldığı iddia ediliyor.

“Şirketimizi kilitlediler, dernek faaliyetlerimiz durma noktasına geldi” Aynı zamanda Sancaktepe Ahde İlim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan Dursun Cebir, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Yıllardır bu semtte hem ticaret yapıyor hem de ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalışan bir dernek yürütüyoruz. Son aylarda şirket merkezimizin kapısına kilit vuruldu, dernek binamıza girmemiz fiilen engelleniyor. Kapı kilitleri bizim bilgimiz dışında değiştirildi.

Yönetici olarak kendi iş yerime ve dernek merkezime giremiyorum.” Cebir, iddiaların yalnızca kendi şirket ve derneğiyle sınırlı olmadığını, aynı binada faaliyet gösteren vergi levhalı esnafın da iş yapamaz hale geldiğini belirterek, “Bu durum hem bölgedeki ekonomik hayatı hem de sosyal dayanışma faaliyetlerimizi kilitledi.” ifadelerini kullandı. İhtiyaç sahiplerine yardım aksadı Faaliyet belgesine göre insani yardım, acil durum ve kurtarma alanlarında çalışan derneğin, son dönemde sahadaki faaliyetlerini büyük ölçüde azaltmak zorunda kaldığı belirtiliyor. Dernek merkezinde tutulan yardım kayıtları, gelir–gider evrakı ve üye bilgilerinin bulunduğu odalara erişilememesi nedeniyle hem bürokratik süreçlerin hem de sahadaki yardım organizasyonlarının ciddi ölçüde aksadığı ifade ediliyor.

Cebir, “Bizim dernek olarak önceliğimiz; gıda, giysi ve acil yardım desteğine ihtiyaç duyan ailelere ulaşmaktı. Merkezimize giremediğimiz için depomuzu açamıyor, evraklarımızı kullanamıyor, ekiplerimizi organize edemiyoruz. Bu sadece bizim sorunumuz değil, destek bekleyen insanların da mağduriyeti.” diyerek duruma dikkat çekti. Kaymakamlık, savcılık ve kurumlara çok sayıda başvuru Dursun Cebir ve dernek üyeleri yaşananlarla ilgili olarak Sancaktepe Kaymakamlığı, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, ilçe emniyet birimleri ve elektrik/dağıtım şirketlerine çok sayıda yazılı ve sözlü başvuru yaptığı öğrenildi. Yapılan başvurularda, sokak ortasından geçirilen kaçak elektrik kablolarının yangın ve elektrik çarpması riski doğurduğu,kimliği belirsiz yüzlerce kişinin her gün taşınmazı kullandığı ve içeride neler yapıldığını bilmediği, kalabalık grupların bina çevresinde toplanmasının ise mahalle sakinleri üzerinde baskı ve tedirginlik yarattığı ifade edildi. Cebir, “Biz hukukun içinde kalarak çözüm arıyoruz.

Talebimiz çok net: Tapulu mülklerimiz ve dernek merkezimiz üzerindeki fiili işgalin sonlandırılması, herkesin kendi hakkına kavuşması.” dedi. Cebir, bugüne kadar yapılan tüm başvurulara rağmen somut bir sonuç alınamadığını savunarak, şunları dile getirdi: “Şu ana kadar ne Kaymakamlık makamından ne de emniyet birimlerinden fiili işgali ortadan kaldıracak, bizi iş yerimize ve dernek merkezimize güvenle sokacak bir adım göremedik. Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.” “Sahte belgelerle su, elektrik ve doğalgaz kullanıyorlar” iddiası İddialara göre işgalcilerin, yalnızca bina ve çevresini fiilen tuttukları değil; sahte veya yanıltıcı belgelere dayanarak elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerini de kendi adlarına kullandıkları öne sürülüyor. Buna karşılık gerçek malik ve kiracıların, mülkiyet ve kullanım haklarının tamamen devre dışı bırakıldığı belirtiliyor. Dursun Cebir, bu durumu şöyle ifade etti: “Tapulu mülk sahipleri ve vergi levhalı işletmeler dışarıda kalırken, içeride kim olduğu belirsiz kişilerin resmi kurumlar nezdinde dahi kendilerini hak sahibi gibi göstermeye çalışması kabul edilemez.

Biz tüm belgelerimizle ortadayız; buna rağmen fiilen dışarıda bırakılıyoruz.” “Hukuk içinde kalmaya kararlıyım” Kamuoyunda hayırsever kimliğiyle de bilinen Dursun Cebir, bugüne kadar öğrenciler için burs, ihtiyaç sahibi aileler için gıda ve kırtasiye desteği, ramazan ve bayram dönemlerinde yardım kampanyaları gibi birçok sosyal projeye imza attı. Gelinen aşamada yaşananların kendisini hukuk mücadelesi vermeye zorladığını belirten Cebir, “Bir yandan ticaret, bir yandan sosyal sorumluluk faaliyetlerimizi sürdürürken böyle bir tabloyla karşılaşmak bizi gerçekten üzüyor. Ancak biz yine de sokağın hukuksuzluğuna değil, devletin hukuk düzenine güvenmeyi tercih ediyoruz. Başvurularımızı yaptık, yapmaya devam edeceğiz.” dedi. Cebir, “Temennimiz, kamu otoritesinin bir an önce devreye girerek hem bizim hem de mahalle sakinlerinin huzur ve güvenliğini sağlamasıdır. Aksi halde, dernek kurma özgürlüğümüz ile mülkiyet ve çalışma hakkımızın korunması için hukuki süreci üst idari merciler nezdinde de sürdürmek zorunda kalacağız.” sözleriyle sürecin takipçisi olacağının altını çizdi.